adalet yürüyüşü

devlet bahçeli tarafından tehdit edilen organizasyon. istanbul'dan ülkücüleri salacakmış.

enis berberoğlunun tutuklu olduğu yere gideceklermis ben olsam diyarbakıra sevk ederdim enis berberoğlunu yüzyılın trolü olur.

adalet için yürüyüş değil, yürüyüş için adalet. i̇nsanlar belli bir yere yürümek için bile bazen adil olmaya ihtiyaç duyuyorlar. adalet dediğimiz kavram içerisinde liyakat sistemi sıfır 'kim benden değil'i ayırmaya çalışıyor şimdilerde adalet.

adam uyarıyor provakasyona gelmeyin diye. bi olay olmadı ama yapılanlar ayıp cidden. tahrik ediyorlar yürüyenleri. adamlara saygı yok bu beni üzüyor. adalet yolda aranmazmış mahkemeler ne kadar adil. tam olarak içimi de dökemiyorum bu konuda. vatana ihanet en azından bu affedilmemeli ama tarafsız bir yargı da lazım. herkeste bir korku mevcut. umarım daha fena olmadan düzelir herşey. herkesten umuyorum ama bazı insanlar konuşsa keşke. hoş kılıçdaroğlu bazen doğru şeyler söylese de itibarını düşürdüler adamın. herhangi bi siyasi görüşü desteklemem ama bu yürüyüş haklı bence kimin için yapıldığı ise muamma.

16 nisan'dan sonraki gün başlamış olsaydı bugün ben de orada olurdum. ama gel gör ki geç kalındı be çok geç.

şu yapılsa baya efsane +10puan oy ya asjkdklasd

hee gün haberlerini alıyoruz tabi 13.günü bitirmiş bugün. düzcedeler yaptıkları hareketler ve hakaretler normal değil bence. adamlar kimseye sataşmadan bş amaç uğruna yürüyorlar. karşılarına çıkıp siyasi hareketlerle proje etmek ne kadar doğrudur? özellikle 'dağaıkın siz dağa sizin yeriniz dağ' söylemi beni etkiledi. düşünmeden edemiyorum neden dahaa yürümelerine izin vermiyorlar. olay çıksa çok mu mutlu olacaklar? demeyecekler mi al işte solcu adamlar işleri bu. peki bu işleri bu raddeye gelmesinden kendilerinin hiç mi suçu olmayacak. umarım olmaz bunlar. adı üstünde bunlar ana muhalefet gördükleri bi eksikliğin üstüne gidiyorlar ki diğer muhalefet biraz suskun ki bu beni şaşırtıyor. bunun sonu kime varıyor veya ne işlerine yarayacak bilmem ama sonuçta doğru bi adalet istiyorlar. not:bunlar sadece belirtenediğim içimde kalan naçizane düşüncelerim her insan gibi hatalarım olabilir. varsa affola.

destekleyin demiyoruz ama adamlara biraz saygı gösterseler keşke. haberler de kullandıkları tarz hiç hoş değil. '' sözde''adalet, provokasyon yürüyüşü vs. basın, medya bilindiği gibi.

gübre döküyorlar, haberlerde etmedikleri laf, atmadıkları iftira kalmıyor, yollarda provoke ediyorlar. ama onlar bir melek(!) yahu biz adalet aradığımız için suçluyuz. edit : imla.

onurlu yürüyüştür. hükümetin bu yürüyüşü gübreyle provoke etmesinden bile anlaşılıyor. onların rahatsız olması, olay olmadan tepki veriyor olması çok güzel. inşallah sorunsuz biter ve adalet bir gün yerini bulur.

ya ben yürüyüş yapıp 2 kilo veremiyorum adam adalet getürecek yögosögpeögpf hadi bakalım

cumhurbaşkanı'nın konuyla ilgili yaptığı son açıklama; "maltepe'de bir mitingle noktalayacaklarını söylüyorlar. şiddet yaşanmadığı takdirde sonuna kadar izin veririm. en ufak hukuksuzluk olması halinde gereken müdahale yapılır" benim anlamadığım; insanlar bir şeye tepki göstermek için cumhurbaşkanından izin mi alacaklar? tamam padişahsın da bari bu kadar belli etme. ciğerimiz sökülüyor durumu gördükçe. dipnot: elbette bir usulsüzlük varsa gerekeni yapılmalı orası ayrı bir konu. buradaki mevzu üslup.

kılıçdaroğlu'nu sevmem ama yiğidi öldür hakkını yeme, çok güzel konuştu, bu eylemde çok artı oy topladı, kimseye sataşmadan, bel altı siyaset yapmadan, onun bunun gölgesine girmeden, saçma sapan işlere kalkışıp show yapmadan tertemiz protestosunu yaptı, eğer en ufak bir provokasyona sebep verseydi rezil olurdu, ama yapmadı çok da akıllıca yürüttü bu işi, ne yalan söyleyeyim ben destekledim ve taktir ettim.

güzel ve seviyeli (adaleti arayanlar açısından. otelin önüne bok dökenleri unutmadık) bir protestoydu ama, fakat, lakin... türkiye'de hiçbir işe yaramaz. keşke yarasa ama yok yaramaz. 15 temmuz 2017'de şarkı türkü (ve rte dombıra) eşliğinde, beleş yemekleri yiyip dans ederek (bkz: demokrasi nöbeti) tutacak bir topluluk var, onlar ne anlar bundan? ben o nöbeti tutmayın demiyorum. tutun tutmasına da; "nöbet" tutun, sizinki nöbet değil. öneri: demokrasi nöbetinin adını demokrasi şenliği olarak değiştirin, bu yaptıklarınızın aynısını yapmaya devam edin. çünkü sizlerin bu yaptıklarını şenliklerde görebiliriz, nöbette değil.

15 haziran 2017 - 9 temmuz 2017 tarihleri arasında kemal kılıçdaroğlu'nun yaptığı yürüyüş. şu entryde (#4168961) bahsettiğim videoyu izlerseniz, bu yürüyüşün türk demokrasi tarihi açısından ne denli önemli olduğunu daha iyi anlarsınız. not: kılıçdaroğlu bu yürüyüşle ankara'dan istanbul'a gelmiştir.